
1001 HADİS IŞIĞINDA – 02
Hadis-i Şerif: “Unutmak, ilmin afeti olduğu gibi, ehil olmayanlara da, ilim sunmak, o ilmin yitirilmesine sebeptir.”
Bu gibi kişilerin cahil kalmaları, ilim ile bezenmelerinden daha hayırlıdır. Zira, cahil kişinin elinde ilim iki ucu keskin kılıca benzer ve edindiği bu ilimi kendi çıkarları doğrultusunda kullanacağından dolayı, toplumun iyileşmesine değil, kötüleşmesine sebep olur. İlim, insanın özündeki cevherin cilası niteliğindedir ve cevhere zarar veremez. Hırs, kibir, öfke, kin ve intikam gibi kötü huylara sahip olan kişiler ilim tahsil ettikleri takdirde, sahip oldukları bu kötü huyları kuvvetlenir ve bunlar ancak iyi huylu bir ehl-i ilim sahibinin terbiyesi altına girerlerse kadir ve keramet sahibi olabilirler.
Eğer bu gibi kişiler, din alimi makamında iseler, zararları daha da fazla olur. Din alimleri, mutlaka kötü huylardan arınmış, takva sahibi olmalıdırlar, aksi takdirde fesada meyilli olurlar. Ve az bir menfaat uğruna, kelimelerin yerlerini değiştirerek, mananın başkalaşmasına ve bozulmasına sebep olurlar ve bu doğrultuda, dinin esaslarına ve toplumun ahlakına zarar vermeye herkesten fazla istidadları vardır.
Kötü huylu kişiler, genellikle bu huylarını mükemmel şekilde örttükleri için hemen farkedilmezler.
Hadiste anlatılmak istenen, kötü huylu, cahil kişilerin ilim tahsil etmelerinin ne derece yazık ve zararlı olduğudur.
Bu yüzden Hüdavendigar Mevlana, “Nice alimler vardır ki hakiki ilimden, hakiki irfandan nasipleri yoktur. Bu çeşit alim, ilim hafızıdır, ilim sevgilisi değil” diye buyurmuştur.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.